Türkçe

düzenle

Söyleniş

düzenle
  • IPA(anahtar): /ˈhɑllʲ.et.ˈmec/
  • Heceleme: hâll‧et‧mek

hâlletmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi hâlletir)

  1. Bir cismi bir sıvı içinde eritmek.
  2. Güç görünen bir olay veya hâle çözüm yolu bulmak.
    "Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı hâlletti." N. Hikmet
  3. Müspet neticeye bağlamak, yoluna koymak.
    "Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp hâlletti." M. Ş. Esendal
  4. (halk ağzı) Bir yemeği yenecek hâle getirmek.
  5. (argo) Cinsî ilişki kurmak.
    Irz düşmanı evvelâ kızın annesini, sonra da kendisini hâlletti.
  6. (matematik) Çözmek

Çekimleme

düzenle

Zıt anlamlılar

düzenle

Üst kavramlar

düzenle

Türetilmiş kavramlar

düzenle

Çeviriler

düzenle

Kaynakça

düzenle