bela
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Köken
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]bela (belirtme hâli belayı, çoğulu belalar) bela -sı
- Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
- Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. - Y. K. Beyatlı
- Hak edilen ceza
- Allah belasını verdi.
- İçinden çıkılması güç, mahzurlu vaziyet, felaket, musibet
- Kumar, toplum için büyük bir beladır.
- (istenmedik bir davranışa zorlayan) etki
Atasözleri
[düzenle]- (felaket, musibet): Bela gelmez kul azmayınca, kaza gelmez Hak yazmayınca
Türetilmeş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "bela" maddesi
Esperanto dili
[düzenle]Ad
[düzenle]bela
Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]Ad
[düzenle]bela
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki
İdo dili
[düzenle]Ön ad
[düzenle]bela