kucak
Görünüm
![]() |
Ayrıca bakınız: karakucak, kucaklamak |
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]kucak (belirtme hâli kucağı, çoğulu kucaklar)
kucak hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- (ölçü birimleri) açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş
- Kucağımdaki yavrumla yapayalnız kalmıştık. - Sermet Muhtar Alus
- herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç
- Oralar her saldırganlıktan korunmuş Türk kucağı idi. - Ruşen Eşref Ünaydın
- (mecaz) ortam, ocak
- On yıl var ayrıyım Kına Dağı'ndan. Baba ocağından, yâr kucağından. - Faruk Nafiz Çamlıbel
Deyimler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]kucak (karşılaştırma daha kucak, üstünlük en kucak)
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "kucak" maddesi
Çağatayca
[düzenle]Ad
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Köken
[düzenle]- Eski Türkçe quc
Ad
[düzenle]kucak
- kucak